EVS/ESC Notları
Portekiz’e ilk geldiğimde çok heyecanlıydım, ama aynı zamanda da dilini bile bilmediğim bu ülkede ne yapacağımı bilmiyordum. Fakat bir yıl boyunca yeni bir meydan okumaya ve maceraya hazırdım.
Birkaç hafta sonra, Portekizlilerin nasıl yaşadığını anlamaya ve öğrenmeye başladım ve Portekiz yaşam tarzına uyum sağlamaya çalıştım. Tabii ki, kolay değildi, ama bir hedefim olduğunda, ona ulaşmadan vazgeçmek bana göre değil tabi ki. Geçmişte İspanyolca öğrendiğim için Portekizce’yi öğrenmemde çok yardımcı oldu diyebilirim.
Gönüllü Yerim; Loja Social
Esposende’de Loja Social adlı bir yerde maddi durumu iyi olmayan ve dar gelirli ailelere destek sağlayan bir kurumda 1 yıl boyunca (European Voluntary Service) Erasmus+ programı kapsamında gönüllü olarak çalıştım. Mağaza değiş-tokuş sistemi ile çalışıyor, hiç para kullanılmıyor. Temel olarak, insanlar değiştirmek için bir şeyler getiriyor, örneğin; kıyafetler, ayakkabılar, aksesuarlar, okul malzemeleri veya ev gereçleri ve bütün bunlar kullanılabilirlik açısından hesapladıktan sonra belirli ölçülere göre onlara bir puan veriliyor.
Bu puanlar karşılığında mağazadan istedikleri ürünü ücretsiz alabiliyorlar. Hem eşitlik hem de olayın ticarete dönüşmemesi açısından, her kişi ayda bir kez bu haktan yararlanabiliyor. Bütün herkesin sistemde kaydı bulunuyor.
Bana göre bu fikir gerçekten harika, çünkü insanların ihtiyaç duymadığı veya kullanmak istemediği bir ürün diğer insanlar için yararlı olabiliyor ve bu nedenle; ‘Yeniden Kullan’ ve ‘Geri Dönüşüm’ ilkeleri mağazanın temellerini oluşturuyor.
Aldığımız her şey kontrol ediliyor, kötü ve kullanılamayacak durumda ise, onu “geri dönüşüm” için ayırıyoruz ya da ürün iyi durumda ise onu temizledikten sonra mağazaya koyuyoruz. Geri dönüşümden gelen parayla, sadece gerçekten yardıma muhtaç aileler için ayırdığımız erzak
bölümümüze yiyecek satın alıyoruz. Erzak yardımını alabilmeleri için belediyeden maddi durumlarını kanıtlayıcı evrak getirmeleri gerekiyor. Bu yüzden herkes yararlanamıyor.
Benim mağazada ki esas görevim, aldığımız her şeyi kontrol etmek ve kaydetmek, raflarda ki ürünleri ve yiyecekleri düzenlemek ve stok durumunu kontrol etmek ve çalışma arkadaşlarıma yardımcı olmaktı.
Orada geçirdiğim zamandan gerçekten çok keyif aldım ve bir çok şey öğrendim. Yeniden kullanım, geri dönüşüm ve dayanışmanın önemini bir kez daha anladım. Belki de yaptığım iş insanlarla doğrudan bağlantılı değildi ancak, gönüllü olarak yardıma ihtiyacı olan insanlara
katkıda bulunuyor, bir nebze de olsa onların hayatlarına dokunuyor, bu da beni son derece mutlu ediyordu.
Orada geçirdiğim süre zarfında çalışma arkadaşlarımın da bana cok katkıları oldu, bütün yıl boyunca bana çok yardımsever ve güler yüzlü davrandılar ve onlardan çok şey öğrendim, kendimi evimde gibi hissettim. Loja Social çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca Türkiye´den ayrıldığım icin bırakmak zorunda kaldığım futbol hakemliğime Portekiz’de devam etme fırsatım oldu. Bu fırsat, yeni insanlarla tanışmama ve Portekizce öğrenmeme yardımcı olmanın yanı sıra Portekiz’de futbol hakemliğinin nasıl işlediğini anlamama izin verdi.
Bugün hâlâ A.F. Braga’da hakemlik yapıyorum. Belki ileride bir Liga NOS maçını yönetme fırsatım neden olmasın!
Son gün gelip çattığında Portekiz’de 1 yılın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Tanıştığım harika insanlarla, hiç silinmemek üzere inanılmaz anılar biriktirdim. Loja Social’da son günüm çok duygusaldı. İnsan sevdiği işi sevdiği kişilerle yapınca zaman nasıl da hızlı geçiyor!
Beni üzen tek şey, artık bu inanılmaz insanlarla çalışamayacağım, ama burada insanlık ve gönüllülük adına harika bir iş çıkardığıma ve okulda veya başka bir yerde öğrenemeyeceğim bir çok şey öğrendiğime inanıyorum. Güzel tecrübe, harika anılar ve yeni bilgilerle ayrılmaktan
başka daha güzel ne olabilir?
Daha önce hiç gitmediğim bir yerde gönüllü olarak kalmak, yeni bir dil öğrenmek, kendi kültürümden tamamen farklı bir kültürde yaşamak, farklı yemekler denemek ve inanılmaz insanlarla tanışma fırsatını yakaladım.
Sanırım bu deneyimi yaşarken kendimde de bazı olumlu değişiklikler gerçekleştirdim.
Son olarak, AB’ye ve European Solidarity Corps´a ve tabi ki Portekiz’e sonsuz teşekkürler!
Burak Çaycı